equal something

Sens de "equal something" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 23 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	equal in (something) adj.	(bir şeyde) eşit
The new arrangements are based on the principle that all the Member States are equal in status. Yeni düzenlemeler, tüm Üye Devletlerin eşit statüde olduğu ilkesine dayanmaktadır. More Sentences
2	General	equal to (something) adj.	(bir şeyin) üstesinden gelebilen
The majority of ministers have not so far proved equal to the task before them. Bakanların çoğunluğu şu ana kadar önlerindeki görevin üstesinden gelemediler. More Sentences
3	General	equal to (something) adj.	(bir şeye) uygun
Tom is equal to the job. Tom bu işe uygun. More Sentences
4	General	equal to (something) adj.	işin ehli
He is equal to the task. O, işin ehlidir. More Sentences
Phrases
5	Phrases	on equal terms (with somebody/something) expr.	eşit şartlarda
What about genuine cooperation on equal terms and respecting the distinctive nature of each partner? Eşit şartlarda ve her ortağın kendine özgü doğasına saygı göstererek gerçek bir iş birliğine ne dersiniz? More Sentences
General
6	General	divide something into two equal parts v.	yarı yarıya bölmek
7	General	divide something into two equal parts v.	iki eşit parçaya bölmek
8	General	be equal someone in something v.	(bir konuda/alanda) birsiyle eşit olmak
9	General	be equal someone in something v.	(bir şeyde) birisiyle eşit olmak
10	General	equal in (something) adj.	(bir şeyde) aynı
11	General	equal in (something) adj.	(bir şeyde) aynı seviyede
12	General	equal to (something) adj.	(bir şeyi) karşılayan
13	General	equal to (something) adj.	(gerekli yeteneğe, özelliğe) sahip
Phrasals
14	Phrasals	equal someone or something in something v.	bir şeyde birine/bir şeye eşit olmak
15	Phrasals	equal someone or something in something v.	bir şeyde biriyle/bir şeyle aynı seviyede olmak
16	Phrasals	equal someone or something in something v.	bir şeyde biriyle/bir şeyle aynı olmak
17	Phrasals	equal to (someone or something) v.	(birine/bir şeye) eşit
18	Phrasals	equal to (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) aynı
19	Phrasals	equal to (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) aynı seviyede
Phrases
20	Phrases	on equal terms (with somebody/something) expr.	başa baş
21	Phrases	on equal terms (with somebody/something) expr.	aynı şartlarda
22	Phrases	on equal terms (with somebody/something) expr.	eşit olarak
23	Phrases	on equal terms (with somebody/something) expr.	eşit bir şekilde